Kifoz (Kamburluk) Tedavisi
Prof. Dr. Murat Bezer Anlatıyor...

Kifoz (Kamburluk) Tedavisi

Sağlıklı bir omurgaya yandan bakıldığında boyun ve bel bölgesinde çukurluğa, sırt bölgesinde tümsekliğe sahip olduğu görülür. Sırt bölgesindeki eğrilik normalde 25-40 derecedir. Bu derecenin artması sonucu oluşan kamburluğa “Kifoz” denilmektedir. Kifoz postural yani duruş bozukluğuna bağlı olabileceği gibi yapısal yani omurgayı oluşturan her bir kemik olan omurların yapısındaki problemden de kaynaklanabilmektedir. Yapısal kifozun birçok sebebi olmakla birlikte tıpkı skolyozdaki gibi büyük bir kısmının sebebi bilinmemektedir. Bu kifoz tipine “Scheuermann Kifozu denilir. Bunların dışında konjenital yani doğumsal omurdaki bozukluğa bağlı oluşan kifoz, yaşlılarda osteoporoz yani kemik erimesine bağlı omurgada meydana gelen mikrokırıklar sonucu oluşan kifoz, romatizmal hastalıklar sonucu oluşan kifoz(ankilozan spondilit), operasyona bağlı kifoz ve kırık sonrası gelişen kifoz olarak değişik tipleri bulunmaktadır. Bu bölümde Scheuermann kifozu üzerinde durulacak ve diğer konular ilgili başlık altında ayrıca değinilecektir.

Scheuermann kifozunda omurların arka kısmı ön kısmına göre daha çok büyür ve bu şekilde omurlarda öne doğru bir kamalaşma meydana gelir ve kamalaşan bu sırt omurların üst üste dizilmesi sonucu kişide kifoz yani kamburluk oluşur. Erkeklerde kızlara göre daha fazla görülen Scheuermann kifozunda kamburluk sırtın ortasında olabileceği gibi sırt ile bel arasında da olabilmektedir. Genellikle aileleri tarafından çocuklarının dik durmadığı ve sırtında çıkıntı olduğu fark edilmesi üzerine ortaya çıkar. Postural kifozdan yani duruş bozukluğuna bağlı olan kifozdan farkı postural kifozda kişi dik durmak istediği zaman durabilemekte, fakat sırt çevresindeki kasların çabuk yorulması üzerine tekrar kamburlaşmaktadır. Oysa Scheuermann kifozunda kişi dik durmak istese bile omurgasındaki problemden dolayı daha fazla dikleşememekte yani sırtındaki kamburluk istemli olarak düzelememektedir.

Bu şikayeti olan kişiler doktora başvurduklarında ayrıntılı bir fizik muayene yapılır. En sık kullanılan testlerden olan öne eğilme testinde kişinin omurgası yere paralel olana kadar eğildiğinde sırtındaki kamburluğun daha da belirginleştiği görülür. Yine vücudumuz sırt bölgesindeki artmış kamburluğu boyun ve bel bölgesindeki çukurluğun artması ile dengelemeye çalışır. Muayeneyle birlikte kişinin tüm omurgasını gösteren röntgenlerde mevcut kifoz açısı ölçülerek kamburluğun sayısal değeri ortaya konulur. Yine röntgende sırttaki omurların öne doğru kamalaştığı görülür. Ayrıca kifoza sebep olabilecek herhangi bir yapısal problem olup olmadığı saptanır. Bilgisayarlı tomografi kemik yapıları daha ayrınıtılı olarak incelememize olanak sağlayarak omurlarda herhangi bir yapısal problem olmadığını detaylı olarak ortaya koyar. Manyetik rezonans(MRI) ise kemik yapıdan ziyade omurgamızın içinde bulunan omuriliğimizi ve buradan çıkan sinirlerin durumunu değerlendirmemize imkan tanır. Tüm bu muayene ve radyolojik incelemelerle kifozun sebebi ve şekli ortaya konulmaya çalışılır.

Kifoz tanısı koyduğumuz hastaların yaşı, derecesi, esnek olup olmaması ve nedenine göre tedavi şekli değişkenlik gösterir. Burada üzerinde durduğumuz Scheuermann kifozunda açısı normal sınırın biraz üstünde olan yani hafif kifozu olan kişilere takip programı uygulanmakta, belirli bir yaşa kadar devam edilen bu takiplerde çekilen röntgenlerde ölçümler yapılarak varsa ilerleme sayısal olarak saptanmaktadır.

Ameliyat gerektirecek kadar ileri derecede olmayan ve erken tespit edilen orta dereceli kifoz hastalarında ise korse tedavisi uygulanabilmekte ve bu sayede büyüme tamamlanana kadar kifoz derecesinin artması engellenebilmekte veya azaltılmaktadır. Korse tedavisinin başarısı; uygun yapılmış kişiye özel bir korseye, ergenlik çağından önce uygulanmaya başlanmasına, hastanın ve ailenin bu tedaviye uyum sağlamasına ve kişinin korse ile birlikte uygulayacağı egzersizlere bağlıdır.

Korse tedavisinin yetersiz olduğu durumlarda veya ergenlikten sonra tespit edilen ve 75 derecenin üzerindeki kifozlarda cerrahi tedavi gündeme gelmektedir. Bu hastalardaki kamburluk vücudun ağırlığının omurga boyunca düzgün bir şekilde alt kısımlara iletilememesinden dolayı esas problem vücudun ağırlık dengesinin bozulmasıdır. Cerrahi tedavide omurgadaki kamburluk düzeltilip omurlar birbirine tutturulur, bu sayede düzelme kalıcı olur. Bu tedavi ile olası gelişebilecek akciğer ve kalp problemlerinin önüne geçmenin yanı sıra vücudun ağırlık dengesinin de düzeltilmesi ile ileriki dönemlerde gelişebilecek kas-iskelet sistemi problemlerinin de önüne geçilmiş olunmaktadır. Yine çoğu hastanın esas şikayetlerinden olan ve psikolojik problemlere de neden olabilen kozmetik sorunlar da ameliyat sonrasında kalıcı olarak giderilmiş olur.

Ameliyatın ertesi günü yürütülen hastalar yaklaşık 5. günü taburcu olmakta ve yaklaşık 1 ay sonra günlük hayatlarına büyük ölçüde dönebilmektedirler.


RANDEVU TALEP EDİN
BİLGİLERİNİZİ BIRAKIN SİZİ ARAYALIM