Kas ve Sinir Hastalıklarına Bağlı Skolyoz
Prof. Dr. Murat Bezer Anlatıyor...

Kas ve Sinir Hastalıklarına Bağlı Skolyoz

Nöromusküler hastalıklarda neden skolyoz görülür?

Nörolojik hastalıklar ve kas hastalıkları kas zayıflığına sebep olarak ya da kas kontrolünü bozarak (omurga çevresindeki kasların uyumsuz çalışması) skolyoza sebep olabilir.

Nöromusküler skolyoz hastalarında diğer sorunlar nelerdir?

Nöromusküler skolyoz hastalarında kaslarda zayıflama- kısalma, his kaybı, zeka geriliği, beslenme bozukluğu, kalp ve solunum problemleri de görülebilir.

Nöromusküler skolyoz en çok hangi nöromusküler hastalıklara bağlı gelişir?

Nöromusküler hastalıklar

  • Nöral (sinir) kökenli (santral - periferik sinir tutulumlu)
  • Miyopatik veya
  • Karışık tipte tutuluma sebep olanlar olarak ayrılabilir.

NÖROMUSKÜLER SKOLYOZA SEBEP OLAN HASTALIKLAR

Santral Nörolojik Sebepler Serebral Palsi
Santral Motor Nöron Tutulumu

Kalıtsal Ataksiler  (Friedreich vb)

Siringomiyeli

Diğerleri (Ensefalopati,

Rett Sendromu)

Periferik Nörolojik Sebepler

Akut poliomiyelit

Infantil Spinal Miyopati

Kalıtsal motor duyu nöropati

Ailesel disotonomi

Karışık Santral ve Periferik Nörolojik Sebepler

Medüller sebepler

Miyelodisplazi

Meningomiyelosel

Nöromusküler Bileşke Problemleri Myasteni
Kas hastalıkları

Duchenne

Diğer kas distrofileri

Artrogripozis

Nöromusküler skolyozun şekli diğer skolyozlardan farklı mıdır?

Nöromusküler hastalıklar tüm omurgayı kapsayan (boynun hemen altında başlayıp  leğen kemiklerine kadar uzananan) uzun skolyozlar oluştururlar. Nöromusküler skolyozda leğen kemiklerinin bir tarafa devrilmesi de (pelvik çarpıklık) sıktır. Bazen nöromusküler skolyoz idiyopatik skolyoza benzeyebilir. Özellikle kas hastalarında hastanın gövde kasları yük taşıyamaz, , gövde çöker, dik duramaz ve kifoskolyoz ortaya çıkar.

Yürüyemeyen nöromusküler skolyoz hastaları nasıl muayene edilir?

Nörolojik muayene ayrıntılı bir şekilde yapılmalıdır. Hastanın başına yön verebilme, ellerini kullanabilme, kendi başına oturabilme ve yürüyebilme kabiliyeti değerlendirilmelidir. Nöromusküler skolyoz hastalarının yürüme kabiliyeti de ameliyat öncesi değerlendirilmelidir. Özellikle sınırlı yürüme kabiliyeti olan hastalara yapılacak skolyoz ameliyatı hastanın yürüme kabiliyetini ortadan kaldırabilir. Bu hastalarda ameliyatın ertelenmesi bile gündeme getirilebilir. Yürüyemeyen hastalar oturur ya da yatar halde muayene edilmelidir. Pelvisdeki (leğen kemikleri) denge otururken ya da yatarken değerlendirilir. Kalça çıkığı ya da bacaklar arasındaki uzunluk farkı ortopedik muayene ile araştırılmalıdır. Gövdenin çökmesine bağlı oluşan skolyoz (ya da kifoz), hastanın otururken elleriyle gövdesini dengede tutma çabasından ya da hastanın kollarıyla kendini yukarı itmeye çalışmasından anlaşılabilir. Gövdedeki çökmenin (skolyoz- kifoz) ameliyatla  düzeltilmesi özellikle kas hastalarında iyi sonuç verebilir.

Nöromusküler skolyoz tedavisi öncesinde diğer ortopedik sorunların tedavisi önemli midir?  

Özellikle kalça problemleri nöromusküler skolyoz hastalarında tedavi edilmelidir. Kalça çevresindeki kaslar kısa ve buna bağlı pelvik çarpıklık varsa hasta her iki kalça üzerinde simetrik bir şekilde oturamaz. Bu duruma kalçadan kaynaklanan pelvik çarpıklık denir ve nöromusküler skolyoz hastalarının tedavisinde güçlükler oluşturur. Dolayısıyla kalça kaslarındaki kısalıklar ve kalça kaynaklı pelvik çarpıklık nöromusküler skolyoz cerrahisi öncesinde tedavi edilmelidir.  

 

Nöromusküler skolyozda akciğer sorunları nelerdir?

  • Nöromusküler hastalıklarda solunum kaslarının yetersizliği sıktır
  • Eğer nöromusküler skolyoz, torakal hipokifoz, torkolomber kifoz, ya da göğüs kafesi bozukluklarıyla birlikteyse akciğer kapasitesi düşer, solunum mekaniğini bozulur
  • Ameliyat öncesi akciğer hacmi ve kapasitesi ölçülmelidir. Solunum egzersizleriyle dokuların oksijen doygunluğu artırılmaya çalışılmalıdır
  • Nöromusküler skolyoz hastaları sık akciğer enfeksiyonu geçirirler. Bu nedenle hastaların ameliyat öncesinde akciğer enfeksiyonuna yönelik önlem alınmalıdır
  • Yutkunma kabiliyetinin artırılması, öksürme kabiliyetinin artırılması da akciğer enfeksiyonlarını azaltmada faydalı olabilir

Nöromusküler skolyozda kalp sorunları nasıl saptanır?

  • Nöromuskuler skolyoz hastalarına % 20’ sinde birlikte kalp sorunları görülür. EKG, telekardiyografi ve gerekli durumlarda ekokardiyogram ile hastalar ameliyat öncesinde değerlendirilmelidirler. Özellikle musküler atrofi hastalarında kalp kasındaki kasılabilme kabiliyeti azalır. Bazı kas hastalıklarında ise ritim bozukluğu görülebilir.

NÖROMUSKÜLER HASTALIKLAR VE KALP SORUNLARI

KAS HASTALIĞI TİPİ

KALP TUTULUM ŞEKLİ

Duchenne

Kalp yetmezliği

Becker

Kalp yetmezliği

Emery-Dreyfuss

İletim bozukluğu, Aritmi

Erb (omuz kuşağı)

Kalp yetmezliği

Steinert miyotoni

İletim bozukluğu

Rett Sendromu

Aritmi

 

Nöromusküler skolyoz hastalarının beslenme sorunları ameliyat sonucunu etkiler mi?

  • Nöromuskuler hastalık tanısı olan hastaların çoğunluğu iyi beslenemez ve zayıftır
  • Bu durum ameliyat sonrası yaranın iyileşememesine, füzyon (kaynama) oluşmamasına ve sistemik komplikasyonlara neden olabilir. Hastanın zayıflığı da cilt altı dokunun ince olmasına bağlı olarak omurgaya yerleştirilen implantların cildi zorlamasına (bazen ciltten çıkmasına) neden olabilir.
  • Nöromusküler skolyoz hastalarının beslenmesinin yeterliliği kan sayımı, kandaki protein - albumin (>3.5 g/L) miktarı, lenfosit sayımı yapılarak anlaşılabilir
  • Nöromusküler skolyoz hastalarının büyüme döneminde kilo kaybı varsa sebebin bulunması (yetersiz beslenme, solunum güçlüğü ya da depresyon) gereklidir.
  • Ameliyattan önce beslenmesi bozuk hastalara kilo aldırılmaya çalışılmalıdır. Gerekirse hastalarda tüpten ya da mideden beslenme dahi yapılabilir.

Nöromusküler skolyoz hastalarının idrar yolu enfeksiyonu nasıl tedavi edilmelidir?

  • Nöromusküler skolyoz hastalarının çoğunda kronik idrar yolu enfeksiyonu vardır
  • Antiseptik ilaçlar kullanılarak idrarın sterilize edilmesi ya da düzenli sonda kullanımı ile özellikle parapleji ve meningomiyeloselde enfeksiyon tedavi edilmeye çalışılır

Nöromusküler hastalıklarda skolyozu engellemek için ne yapılmalıdır?

Nöromuskiüler hastalarda postürün iyi olması skolyozu engellemek için şarttır. Ayağa kalkabilen hastalarda pelvis (leğen kemikleri) yere paralel olmalı, kalkamayan hastalarda ise her iki kalça zemine eşit oturmalıdır. Pelvik çarpıklığa ikincil skolyoz gelişimi bu şekilde engellenebilir. Bazı hastalarda (serebral palsi, serebellar ataksi, periferik nöropati gibi) gece korsesi kullanılarak pelvik asimetri düzeltilmeye çalışılabilir. Büyüme çağındaki çocukların göğüs kafesinin gelişimini tamamlaması önemlidir bu nedenle skolyoz ameliyatı geciktirilmeye çalışılır. Bu dönemde geçici tedaviler uygulanır.

Nöromusküler skolyoz hastalarında Röntgen grafileri farklı mı değerlendirilir?  

Röntgen grafilerinin çekim şekli nöromusküler skolyozda farklılıklar taşır:

  • Ayakta durabilen hastalara ayakta skolyoz Röntgeni (ön-arka, yan) çekilebilir, ancak ayakta duramayan hastalarda oturur ya da yatar pozisyonda skolyoz Röntgeni çekilir
  • Skolyoz deformitesinin esnekliği ayakta durabilen hastalarda eğilme grafilerinde değerlendirilir
  • Ayakta duramayan hastalarda görüntüleme genelde oturur pozisyonda yapılır. Skolyoz eğriliğinin esnekliği traksiyon grafileri ile değerlendirilir. Asimetrik traksiyon grafileri ile skolyozdaki ve pelvik çarpıklıktaki düzelme görüntülenmeye çalışılır.

 

Nöromusküler skolyoz hastalarında MRG ya da BT yapmak gerekir mi?

Özellikle meningomiyeloselde konjenital omurga anormallikleri ve gergin omurilik varlığının tespiti için MR görüntülemeye ihtiyaç duyulabilir. Omurilikte hasar düşünüldüğünde de (parapleji, kuadripleji) mutlaka MR görüntülemesiyle değerlendirilme yapılmalıdır. Bilgisayarlı Tomografi tetkikine nadiren ihtiyaç duyulur.

Nöromusküler skolyozda ameliyat olmak için en uygun zaman nedir?

Nöromusküler skolyozda ameliyat için en uygun zamana cerrah yapacağı fayda zarar hesabıyla karar verir. Ameliyat zamanı mükemmel ayarlanırsa göğüs kafesi - akciğer gelişimi engellenmez ve skolyoz ilerlemeden düzeltilebilir.

Nöromusküler skolyoz ameliyatı diğer skolyozlardan farklı mıdır?

Nöromusküler skolyoz ameliyat felsefesi diğer skolyozlardan farklılıklar içerir:

  1. İlerleyici ya da ilerlemiş skolyozlar için tek ameliyatla kökten çözüm sağlamalıdır
  2. Fonksiyonel olarak fayda sağlayan bir ameliyat yapılmalı varsa ağrı giderilmeli, amaçsız, saldırgan cerrahiden kaçınılmalıdır
  3. Ameliyata karar verirken dikkatli olunmalı ameliyatın faydası zararı iyi hesaplanmalıdır

 

Nöromuskuler skolyozun ameliyatla tedavisi riskli midir?

  • Nöromuskuler skolyozda cerrahi tedavi sırasında veya sonrasında komplikasyon çıkma olasılığı diğer skolyoz tiplerine göre daha fazladır
  • Erken tanı ve tedavi (skolyoz esnekken ameliyat yapılması), ameliyat tekniklerinin ilerlemesi, anestezi ve hasta bakım tekniklerindeki gelişmelere bağlı olarak geçmişe göre komplikasyon oranını azalmıştır. 

Nöromusküler skolyozda komplikasyonları azaltmak için neler yapılabilir?

Nöromusküler skolyozda uygulanacak her yeni ameliyat girişimi komplikasyon ihtimalini artırır bu nedenle tek ameliyatla tedavi tamamlanabilmelidir. Ameliyatı planlayan doktor deneyimli olmalı ameliyat öncesinde risk faktörlerine karşı önlemleri almalıdır

Nöromusküler skolyozda ameliyatta kanama miktarı daha mı fazladır? 

Nöromusküler skolyoz hastalarının ameliyat ve ameliyat ve sonrasında diğer skolyoz türlerine göre fazla kan kaybı olur. Bu hastalarının kullandığı valproik asit (depakin) gibi antiepileptik ajanlar trombosit yapısını ve fonksiyonunu bozarlak kanama miktarını artırabilirler. İlaçların ameliyattan önce kullanıp kullanılmadıklarının doktorunuzca sorgulanması gerekir. Yapılan kan testlerinde pıhtılaşma değerlerinin normal seyrettiği fakat kanama zamanında uzama tespit edilebilir.

Nöromusküler skolyozda ameliyat tekniğinde farklılıklar nelerdir?

Nöromuskuler hastalıkların doğal seyrine bağlı olarak omurganın kısa bir bölgesine yapılan ameliyatla skolyoz eğriliğinin kalıcı olarak düzeltilmesi mümkün değildir. Eğer ameliyat (diğer skloyozlardaki gibi) kısa bir bölgeye yapılırsa bu bölgenin altında ya da üstünde yeni skolyoz oluşabilir. Nöromuskuler skolyoz  ameliyatında omurganın uzun bir bölümününün birbirine kaynatılması standart ameliyat tekniğidir.

Bir diğer fark da pelvisin (leğen kemiğinin) omurganın kaynatılan bölgesine dahil edilip edilmeyeceği kararının verilmesidir. Bu kararı verirken hastanın yürüyebilme kabiliyeti ve kapasitesi yol göstericidir. Yürüyebilen hastalarda pelvisin omurgaya kaynatılması istenmez. Hayatını tekerlekli sandalyede sürdüren hastalarda en alt seviyede son bel omurunun (L5) dahil edildiği kaynatma ameliyatıyla dengeli bir pelvis elde ediliyorsa pelvisi kaynatma sahasına dahil etmek gerekmeyebilir. Ancak, pelviste dengesizlik ihtimali varsa pelvis mutlaka kaynatma sahasına dahil edilmelidir.

Nöromusküler skolyozda ameliyat sonrası komplikasyonlar nelerdir?

Nöromusküler skolyozda ölüm (% 0.3), enfeksiyon, akciğere ait komplikasyonlar ve nörolojik komplikasyonlar olarak sayılabilir. Nörolojik komplikasyonların engellenmesinde doktorununzun nöromusküler skolyoz ameliyatlarındaki deneyimi ve ameliyat sırasında nöromonitör kullanımı önemlidir. Nöromonitör kullanımı teknik olarak periferik sinir ya da kas kaynaklı nöromusküler skolyozlarda mümkün olmasına rağmen serebral palsi gibi bazı hastalıklarda zordur.

Nöromusküler skolyoz ameliyatı sonrası enfeksiyon engellemek için neler yapılabilir?

Kanamanın az olması nöromusküler skolyoz ameliyatı sonrasında enfeksiyon ihtimalini azaltmak için önemlidir. Diğer risk faktörlerinin de ortadan kaldırılması gereklidir:

  • Cilt kolonizasyonu
  • Kronik idrar yolu enfeksiyonu
  • Kronik akciğer enfeksiyonu
  • Beslenme bozukluğu
  • Kötü ağız – diş sağlığı

 

Nöromusküler skolyozda hangi cerrahi girişimler uygulanır?

  1. Arkadan (sırttan) uygulanan kaynatma (enstrümentasyon ve füzyon) ameliyat tedavisinde en çok başvurulan yöntemdir.
  2. Skolyozun apeksinin (eğriliğin en yüksek açıda olduğu bölüm) gevşetilmesi için önden uygulanan yaklaşım, tek başına arkadan uygulanan ameliyat yaklaşımın etkili olamayacağı büyük eğriliklerde uygulanır. Bu işlem kapalı olarak da (endoskopik ya da torakoskopik olarak) yapılabilir.
  3. Son olarak yüksek psödoartroz (kaynamama) riski olan hastalarda da ön-arka kombine cerrahi uygulanabilir.

Nöromusküler hastalığı olan her hastada skolyoz oluşur mu?

Nöromusküler skolyoz her nöromusküler hastalıkta farklı oranda ortaya çıkar. Ancak toplumda en sık olarak Serebral palsi hastalığı görüldüğü için en fazla serebral palsiye ikincil skolyoz hastaları ile karşılaşılır.

HASTALIK    SIKLIK
10 yaş altı omurilik yaralanması    %  100
Duchenne kas distofisi     %  90
Friedreich ataksisi     %  80
Spinal musküler atrofi %  67
Miyelodisplazi     %  60
Serebral palsi  %  25

Serebral palsi nöromuskuler skolyozun en sık sebebidir.  Serebral palsi hastalarında tutulumun ağırlığına göre skolyozun ortaya çıkma ihtimali değişir. İki bacakta tutulumu olan serebral palsi hastalarında % 25 nöromusküler skolyoz görülürken, kollarda ve bacaklarda tutulum olan serebral palsi hastalarında nöromusküler skolyoz % 80 sıklıkta görülür. Hastalar çoğunlukla skolyoz nedeniyle doktora başvurduklarında skolyoz ilerlemiştir. Yüksek açılı pelvik çarpıklığı olan skolyoz bazen aileyi ve doktoru ameliyat kararında tereddütte bırakabilir. İlerlemiş skolyozuları düzeltmek için ameliyatı tercih eden doktorlar olabileceği gibi, komplikasyon ihtimalinin fazla olması nedeniyle ameliyat yapmak istemeyen doktorlar da olabilir. Serebral palsi hastalarında tipik olarak ayakta, dizde ya da kalçada deformiteler (Ör: kontraktür, çıkık gibi) görülebilir. Skolyozun tedavisinden önce ayak, diz ya da kalçanın bir ortopedi uzmanı tarafından detaylı bir şekilde değerlendirilmesi ve gerekirse tedavi edilmesi gerekebilir. Özellikle yürüyebilen ve kalça bölgesi kasların fonksiyonel olduğu hastalarda skolyozdan ameliyatından önce kalçaya yönelik bir tedavi sık yapılır. Serebral palsi tedavisinde kalça ekleminin durumu ve skolyoz eğriliğinin tipi beraber değerlendirilerek tedavi planlanır. Bu şekilde hastalar iki gruba ayrılırlar.

Grup-I' deki hastalar destekli de olsa yürüyebilen hastalar olup dengeli bir skolyoza sahiptirler. Grup-II' deki hastalar ise tekerlekli sandalyede olup skolyoz eğrilikleri dengeli değildir. Heriki tipte de erken ameliyat tedavisi tercih edilmelidir. Grup I’ de ameliyatta leğen kemiğinin sabitlenmesine gerek duyulmaz; özellikle 60 dereceden küçük eğriliklerde ameliyat tedavisi çok başarılı olur.  Grup-II hastaların skolyozları esnek olmayıp, tedavisi daha zordur. Ameliyat sırasında omurga üstte ikinci sırt omurundan, altta ise leğen kemiğine kadar birbirine kaynatılır. Bazı hastalarda yeterli düzeltme sağlamak için iki aşamalı (önden gevşetme, sonrasında arkadan kaynatma) ameliyatına dahi gerek olabilir.

Kas hastalıklarında skolyoz sıklığı nedir?

Kas hastalıklarının bir çok tipi skolyoza sebep olabilir (Duchenne, Becker, Emery-Dreifuss, Limb-girdle veya Erb kas distrofileri; Steinert miyotonisi, Rett sendromu). Bunların arasında nöromusküler skolyoza en çok Duchenne kas distofisi sebep olur. Genelde skolyoz, Duchenne kas distrofisi hastalarında 11-12 yaşlarında ortaya çıkar. Hastalar yıllar içerisinde yürüyemez tekerlekli sandalyede yığılarak oturur hale gelirler. 20 derecenin üzerindeki skolyozlar artma eğilimindedir. Duchenne muskuler distrofisine bağlı skolyozda ameliyat tedavisi tercih edilir. Skolyozun esnek olduğu erken dönemde yapılan ameliyat ile hastanın otururken yığılma engellenebilir ve kalp-akciğer fonksiyonundaki bozulma yavaşlatılabilir. Duchenne muskular distrofisinde zamanla kardiyomiyopati (kalp kasında zayıflama) ilerler. Kas fonksiyonlarının bozulmasıyla beraber solunum fonksiyonları da bozulur.

Friedrich ataksisi

Friedreich ataksisi kalıtımsal bir hastalıktır (9. kromozomundaki bir bozukluk). Merkezi sinir sisteminde hasar oluşturur. Beyincik görevini yapamaz bazen ve omurilik de etkilenebilir. Hastalık beyin, beyincik ve kaslar arasındaki koordinasyon bozukluğuna sebep olur. Friedreich ataksisi en çok 5-25 yaş arasında başlar. Yürüyüş bozukluğu, kas güçsüzlüğü ve konuşma problemleriyle kendini gösterir. Derin tendon refleksleri azalır ve eklem hareketleri zayıflar. Friedreich ataksisi küçük yaşta ortaya çıktığı ve yavaş ilerlediği için erken tanı konur. Skolyoza da erken tanı konup ve erken tedavi edilebilir.  Yapılan erken ameliyatlarla Friedreich ataksisi’ ne bağlı skolyozdaki ilerleme engellenebilir. 

 

Spinal musküler atrofi ve nöromusküler skolyoz ile ilişkisi nedir?

Spinal musküler atrofi (SMA), motor sinir siteminin tutulduğu çocukluk döneminin sık karşılaşılan sinir sistemi hastalığıdır. Kalıtsal geçiş gösterir. SMA,  omurilik ve beyin sapında ön boynuz hücrelerinin bozulmasına bağlı oluşur. Sonuçta hastalarda simetrik ilerleyici kas güçsüzlüğü, hipotoni, reflekslerde azalma ve kas boyunda kısalma görülür. SMA, kas distrofileri ile karışabilir. Kas distrofilerinden ayırmak için kas biyopsisi gerekebilir. SMA ortaya çıkış yaşı ve şiddetine göre üç gruba ayrılmıştır. Bu gruplar genetik olarak benzerlik göstermelerine rağmen ortaya çıkış yaşları ve klinik özellikleri farklıdır. SMA ne kadar erken başlarsa, hastalığın seyri o kadar kötü gidişlidir. Tip I (akut infantil SMA, Werdnig-Hoffman hastalığı)  çoğunlukla ilk altı ay içinde tanı konur. Hastalar; başlarını dik tutamazlar,  hareket kabiliyetleri kısıtlıdır, yardımsız oturmada güçlük çekerler. Derin tendon refleksi yanıtı alınamaz. Tip 1 SMA hızlı ilerleme gösterir, hastalar hayatın ilk 2 yılında kaybedilirler. Tip II (kronik infantil SMA) tanısı 6-12 ay arasında konur. Bu grup hastalarda yürüme fonksiyonları daha fazla etkilenmiştir. Oturulabilirler ancak yürüyemezler. Beklenen yaşam süresi, ortalama 5-10 yıldır. Tip III (Kugelberg-Welander) SMA, 2-15 yaş arasında tanı alır. Bu grup hastalarda kalça kaslarında kuvvetsizlik görülür. Duchenne ve Becker musküler distrofileriyle karışabilir. Yürüme potansiyellerini zaman içinde  kaybederek tekerlekli sandalyede hayatlarını sürdürürler. Beklenen yaşam süreleri normaldir. Skolyoz, tekerlekli sandalyedeki SMA hastalarında hızlı ilerleme gösterirken, yürüyebilen hastalarda yavaş seyreder. Skolyoz ne kadar geç başlarsa o kadar yavaş seyirli olması beklenir. SMA hastalarında skolyoz, sıklıkla ameliyat tedavisi gerektirir. Hızlı ilerleyen alt tiplerinde, skolyoza bağlı gelişen solunum sıkıntısı belirgindir ve solunum kapasitesi düşüktür. Tekerlekli sandalyede yaşayan hastalarda korse kullanımının tedavi üzerine etkisi kısıtlıdır. 10 yaşından büyük,  eğikliği 40 dereceden fazla ve akciğer kapasitesinde azalma görülen hastalara skolyoza yönelik ameliyat tedavisi önerilir.

 

Hastalık ismi ve görülme sıklığı

Başlangıç Yaşı

Kalıtımsal geçişi

Ortalama Yaşam Beklentisi

Ortaya çıkış şekli

Kas zayıflığının ilerleme şekli

Yürüme yetisinin ortalama kayıp yaşı

Muskuler Distrofiler

 

 

 

 

 

 

Duchenne Hastalığı

(Erkek çocuklarda her 4000 doğunda bir görülür )

1,5 – 4 yaş

X geni üzerinde

20 – 25 yıl

Bacak kasları kol kaslarından daha zayıftır , el parmaklarını açmada kuvvetsizlik , kalp ve solunun kaslarının etkilenmesine bağlı problemler

5 – 13 yaş arası hızlı ilerler . 14 yaşından sonra ilerlemesi yavaşlar.

10 – 13 yaş

Becker Hastalığı(Erkek çocuklarda her 4000 doğunda bir görülür )

1 – 16 yaş

(ortalama 9 yaş )

X geni üzerinde

23 – 90 yıl

Bacak kasları kol kaslarından daha zayıftır , el parmaklarını açmada kuvvetsizlik , kalp ve solunun kaslarının etkilenmesine bağlı problemler

Çok yavaş ilerler

25 – 58 yaş

Limb Girdle Muskuler Distrofi (LGMD)

(Görülme sıklığı bilinmiyor)

5 – 13 yaş

(ortalama 9 yaş )

Çekinik gen geçişli

Değişken

Bacak kasları kol kaslarından daha zayıftır. El kavrama ve açmada zayıflık. Kalp ve solunum kası zayıflığı.

Hızlı ilerler

Yüzde 75’inde yirmi yaş öncesi

Steinert Hastalığı

(20000 doğumda bir )

10 – 36 (ortalama 23 yaş)

Baskın gen geçişli

Gelişen Kalp sorunlarına bağlı olarak değişken

İlk olarak yüz mimiklerinde bozulma ve göz kapğında düşükük. Daha sonra kol – bacak ve solunum kaslarında zayıflık başlar.Son olarak kalp kası etkilenir.

Yavaş ilerler

Çok ileri yaşta yada hiç oluşmayabilir.

Konjenital miyotonik distrofi

Doğumda başlar

Çekinik gen geçişli

Değişken

Tüm kaslarda gevşekliği olan bebeklerdir. Solunum ve yemek yemek için desteğe ihtiyaçları olur.

 

Hiç yürüyemezler.

Artrogripozis (Her 3000 doğumda bir)

Doğumda başlar

Yüzde 30’u genetik geçişlidir, geri kalan vakalar kendiliğinden ortaya çıkar.

Yaşam beklentisinde bir azalma yoktur

El, parmak, dirsek, kalça ve diz eklemlerinde hareket aralığının azalması ve katılık.

Yerleştikten sonra ilerleyici değildir.

Değişken.

Spinal Muskuler Atrofiler (Her 6000 doğumda bir)

 

 

 

 

 

 

Tip 1 (Hızlı gelişen Werdnig-Hoffmann hastalığı)

0 – 6 aylıkken

Çekinik gen geçişli

2 yaş

Yemek yemeği ne soluk almayı engelleyen tüm vucut kaslarında zayıflık.

 

Hiç yürüyemez yada oturamazlar.

Tip 2 (Yavaş gelişen Werdnig-Hoffmann hastalığı)

2 yaş

 

30 – 40 yaş

Kol ve bacak kaslarında zayıflık. Yürümede zorlanma.

İlerleme hızı hastaya göre değişkendir.

Erken yaşlarda kaybedilir.

Tip 3 (Kugelberg  - Welander hastalığı )

5 – 42 yaş (ortalama 23 yaş)

 

Yaşam beklentisinde bir azalma yoktur

Kol ve bacak kaslarında zayıflık.

Yavaş ilerler

Olmayabilir olur ise de ileri yaşlarda gelişir.

Çocuk Felci Hastalığı (Poliomiyelit)

Değişken

Viral enfeksiyona bağlı. Çocuk felci aşısı yapılmayan bireylerde görülür.

Yaşam beklentisinde bir azalma yoktur

Genellikle vucudun bir yarısının etkilendiği kas zayıflığı.

Enfeksiyondan sonra hızla gelişen kas felci ve daha sonra kısmi toparlanma.

Enfeksiyonun ağırlığına bağlı olarak değişen yürüme güçlüğü.

Ailesel Motor Duysal Nöropati (Charcot– Marie– Tooth hastalığı) 2500 doğumda bir

 1 – 27 yaş

(ortalama 13 yaş)

Baskın gen geçişli

Normale yakın

Ön kol ve alt bacak kaslarında zayıflık

Yavaş ilerler

Olmayabilir olur ise de ileri yaşlarda gelişir.

Serebral Palsi

(500 doğumda bir)

Doğumda ortaya çıkar

Doğum sırasında enfeksiyon veya  bebeğe giden kan akımında azalmaya bağlı

(zor doğum)

Hastalığın ağırlığına göre değişir oturamayan bireylerde 30, oturanlarda 46, yürüyebilenlerde 60 yaş.

Yüzde 50 spastik: kas katılığı ve yürümede güçlük

Yüzde20 diskinetik: istemsiz hareketler

Yüzde 30 : her ikisi beraber

Kas katılığı zamanla ilerleyebilir

değişken

Spinoserebellar disfonksiyon    (Freidreich ataksisi) 22000 doğumda bir

5 – 15 yaş arası (ortalama 10)

Çekinik gen geçişli

Erken yetişkinlik dönemi    

(kalp problemleri nedeniyle )

Başlangıçta yürümedeki güçlük daha sonra kol ve bacaklara yayılır.Zamanla el ve ayaklarda his kaybı gelişir. Kalp kası problemleri oluşur

Yavaş ilerler

Teşhisten sonra 15 – 20 yıl

 

Nöromuskuler Skolyozdan Şüphelenilmesi Gereken Belirtiler Nelerdir ?

Hikâye

  • Erken başlangıçlı skolyoz, (7 yaşın altında ortaya çıkan skolyoz)
  • Ağrılı Skolyoz
  • Başağrısı
  • Kaslarda kuvvetsizlik
  • El, bacaklar yada yüzde his değişiklikleri
  • Bağırsak ve mesane fonksiyonlarında düzensizlikler
  • Vucut gelişim yada zeka geriliği

Fizik Muayene

Baş ve boyun:

  • Yüz mimiklerinde azalma yada olmaması
  • Çocukta başını tutmada güçlük

Cilt:

  • Nöroektodermal lezyonlar (Sütlü kahve renkli lekeler)
  • Doğum lekeleri, vucudun genellikle alt bel çukuru bölgesinde yerleşen anormal kıllanma bölgeleri.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 


Omurga:

  • Tüm omurga boyunca uzanan omurga eğriliği
  • Leğen kemiğinde eğiklik

  • Kifoskolyoz ( omurganın öne ve yana eğikliğinin beraber bulunması )


Nörolojik:

  • Kaslarda katılık (spastisite )
  • Kas kuvvetsizliği

  • Ayak  kaslarıda kuvvetsizliğe bağlı yere basma ve yürümede bozukluk
  • Babinski ve klonus testlerinde ortaya çıkan patolojik refleksler

 

  • Hipotoni ( kasların normalde bulunan gerginliğinin ortadan kalkması )
  • Vucundun belli bölgelerinde geçici karıncalanma, uyuşma, ignelenme hissi


Kas – İskelet Sistemi:

  • Her iki kol, bacak ya da ayak arasında boyut farkı

  • Ayak iç kavisinde artış

  • Koşarken kolların ve üst gövdenin anormal pozisyon alışı
  • Çocuklarda oturma dengesinin kaybolması
  • Yürümeye başlamada gecikme

 


Nörolojik hastalıklar ve kas hastalıkları kas zayıflığına sebep olarak ya da kas kontrolünü bozarak (omurga çevresindeki kasların uyumsuz çalışması) skolyoza sebep olabilir.
Nöromusküler skolyoz hastalarında kaslarda zayıflama- kısalma, his kaybı, zeka geriliği, beslenme bozukluğu, kalp ve solunum problemleri de görülebilir.
Nöral (sinir) kökenli (santral - periferik sinir tutulumlu) Miyopatik veya Karışık tipte tutuluma sebep olanlar olarak ayrılabilir.
Nöromusküler hastalıklar tüm omurgayı kapsayan (boynun hemen altında başlayıp leğen kemiklerine kadar uzananan) uzun skolyozlar oluştururlar. Nöromusküler skolyozda leğen kemiklerinin bir tarafa devrilmesi de (pelvik çarpıklık) sıktır. Bazen nöromusküler skolyoz idiyopatik skolyoza benzeyebilir. Özellikle kas hastalarında hastanın gövde kasları yük taşıyamaz, , gövde çöker, dik duramaz ve kifoskolyoz ortaya çıkar.
Nörolojik muayene ayrıntılı bir şekilde yapılmalıdır. Hastanın başına yön verebilme, ellerini kullanabilme, kendi başına oturabilme ve yürüyebilme kabiliyeti değerlendirilmelidir. Nöromusküler skolyoz hastalarının yürüme kabiliyeti de ameliyat öncesi değerlendirilmelidir. Özellikle sınırlı yürüme kabiliyeti olan hastalara yapılacak skolyoz ameliyatı hastanın yürüme kabiliyetini ortadan kaldırabilir. Bu hastalarda ameliyatın ertelenmesi bile gündeme getirilebilir. Yürüyemeyen hastalar oturur ya da yatar halde muayene edilmelidir. Pelvisdeki (leğen kemikleri) denge otururken ya da yatarken değerlendirilir. Kalça çıkığı ya da bacaklar arasındaki uzunluk farkı ortopedik muayene ile araştırılmalıdır. Gövdenin çökmesine bağlı oluşan skolyoz (ya da kifoz), hastanın otururken elleriyle gövdesini dengede tutma çabasından ya da hastanın kollarıyla kendini yukarı itmeye çalışmasından anlaşılabilir. Gövdedeki çökmenin (skolyoz- kifoz) ameliyatla düzeltilmesi özellikle kas hastalarında iyi sonuç verebilir.
Özellikle kalça problemleri nöromusküler skolyoz hastalarında tedavi edilmelidir. Kalça çevresindeki kaslar kısa ve buna bağlı pelvik çarpıklık varsa hasta her iki kalça üzerinde simetrik bir şekilde oturamaz. Bu duruma kalçadan kaynaklanan pelvik çarpıklık denir ve nöromusküler skolyoz hastalarının tedavisinde güçlükler oluşturur. Dolayısıyla kalça kaslarındaki kısalıklar ve kalça kaynaklı pelvik çarpıklık nöromusküler skolyoz cerrahisi öncesinde tedavi edilmelidir.
+ Nöromusküler hastalıklarda solunum kaslarının yetersizliği sıktır + Eğer nöromusküler skolyoz, torakal hipokifoz, torkolomber kifoz, ya da göğüs kafesi bozukluklarıyla birlikteyse akciğer kapasitesi düşer, solunum mekaniğini bozulur + Ameliyat öncesi akciğer hacmi ve kapasitesi ölçülmelidir. Solunum egzersizleriyle dokuların oksijen doygunluğu artırılmaya çalışılmalıdır + Nöromusküler skolyoz hastaları sık akciğer enfeksiyonu geçirirler. Bu nedenle hastaların ameliyat öncesinde akciğer enfeksiyonuna yönelik önlem alınmalıdır + Yutkunma kabiliyetinin artırılması, öksürme kabiliyetinin artırılması da akciğer enfeksiyonlarını azaltmada faydalı olabilir
Nöromuskuler skolyoz hastalarına % 20’ sinde birlikte kalp sorunları görülür. EKG, telekardiyografi ve gerekli durumlarda ekokardiyogram ile hastalar ameliyat öncesinde değerlendirilmelidirler. Özellikle musküler atrofi hastalarında kalp kasındaki kasılabilme kabiliyeti azalır. Bazı kas hastalıklarında ise ritim bozukluğu görülebilir. NÖROMUSKÜLER HASTALIKLAR VE KALP SORUNLARI KAS HASTALIĞI TİPİ KALP TUTULUM ŞEKLİ Duchenne Kalp yetmezliği Becker Kalp yetmezliği Emery-Dreyfuss İletim bozukluğu, Aritmi Erb (omuz kuşağı) Kalp yetmezliği Steinert miyotoni İletim bozukluğu Rett Sendromu Aritmi
+ Nöromuskuler hastalık tanısı olan hastaların çoğunluğu iyi beslenemez ve zayıftır. + Bu durum ameliyat sonrası yaranın iyileşememesine, füzyon (kaynama) oluşmamasına ve sistemik komplikasyonlara neden olabilir. Hastanın zayıflığı da cilt altı dokunun ince olmasına bağlı olarak omurgaya yerleştirilen implantların cildi zorlamasına (bazen ciltten çıkmasına) neden olabilir. + Nöromusküler skolyoz hastalarının beslenmesinin yeterliliği kan sayımı, kandaki protein - albumin (3.5 g/L) miktarı, lenfosit sayımı yapılarak anlaşılabilir. + Nöromusküler skolyoz hastalarının büyüme döneminde kilo kaybı varsa sebebin bulunması (yetersiz beslenme, solunum güçlüğü ya da depresyon) gereklidir. + Ameliyattan önce beslenmesi bozuk hastalara kilo aldırılmaya çalışılmalıdır. Gerekirse hastalarda tüpten ya da mideden beslenme dahi yapılabilir.
Nöromusküler skolyoz hastalarının çoğunda kronik idrar yolu enfeksiyonu vardır Antiseptik ilaçlar kullanılarak idrarın sterilize edilmesi ya da düzenli sonda kullanımı ile özellikle parapleji ve meningomiyeloselde enfeksiyon tedavi edilmeye çalışılır
Nöromuskiüler hastalarda postürün iyi olması skolyozu engellemek için şarttır. Ayağa kalkabilen hastalarda pelvis (leğen kemikleri) yere paralel olmalı, kalkamayan hastalarda ise her iki kalça zemine eşit oturmalıdır. Pelvik çarpıklığa ikincil skolyoz gelişimi bu şekilde engellenebilir. Bazı hastalarda (serebral palsi, serebellar ataksi, periferik nöropati gibi) gece korsesi kullanılarak pelvik asimetri düzeltilmeye çalışılabilir. Büyüme çağındaki çocukların göğüs kafesinin gelişimini tamamlaması önemlidir bu nedenle skolyoz ameliyatı geciktirilmeye çalışılır. Bu dönemde geçici tedaviler uygulanır.
RANDEVU TALEP EDİN
BİLGİLERİNİZİ BIRAKIN SİZİ ARAYALIM